DUYACAKLAR SESİMİZİ…

 DUYACAKLAR SESİMİZİ

Son üç yıldır, AKP Hükümeti eliyle uygulanan ilaç ve sağlık politikalarının sonucunda oldukça sancılı bir süreç yaşadık. IMF talimatlarıyla hayata geçirilen ilaç ve sağlık politikaları nedeniyle yurttaş olarak, eczacı ve hekim olarak daha çok özveri istendi bizden.

Ali Dibo’lar deveyi havuduyla yutarken faturasını biz ödemek zorunda kaldık. Adına sağlıkta dönüşüm diyorlardı ama elleri sürekli cebimizdeydi. sosyal güvenlik kurumlarının açıklarını bizden aldıkları katkılarla sağlıyorlar, sonra da bunu sosyal güvenlik diye tarif ediyorlardı. “Sosyal Devleti” Genel Sağlık Sigortası Yasası ile, sağlıkta özelleştirmeler ile her gün biraz daha tüketiyorlardı.  

Aşımızdan, ekmeğimizden tasarruf yapmamızı isteyenler, şimdi de sağlığımızdan tasarruf yapmamızı istiyorlardı. Sağlıklı yaşam hakkının anayasal bir hak olduğunu bize unutturmaya çalışıyorlardı. Yeni ilaç ve sağlık politikaları ateşten gömlekti,  onu giymemizi istiyorlardı. Yurttaş olarak sorunlarımız vardı. Tasarruf yapmak adına ilaç alımlarına yeni sınırlamalar getiriliyordu. Eczacılar olarak sorunlarımız vardı ve sorunlara her gün bir yenisi ekleniyordu. 

Dayatılan ilaç alım protokolleri, kölelik anlaşması metinlerine benziyordu. Anti demokratik ve katı kurallarla donatılmış; nefes almamıza bile izin vermiyorlardı. 

Önümüzde bulduğumuz yasa, yönetmelik, kararnamelerle ciddi hak kayıplarına uğradık. Bürokrasi, kırtasiye,  sürekli değişen kurallar, provizyon sistemleri mesleği ve yaşamı işkenceye dönüştürdü. Günübirlik politikalar ile sorunlara çözüm üretemeyen iktidar, çözümü emrivaki uygulamalarda ve kurallarda arayınca ortaya kaostan başka bir şey çıkmadı.  

İşte 14 Ocak 2007 Büyük Eczacı Mitingi, bu şartlarda ortaya çıktı. 

Eczacılara yeni bir tarih yazdıran miting; uygulanan bu yanlış politikalara bilenmişliğin, öfkenin patlamasıydı.  

15 – 16 Ocak 2001 tarihinde yapılan kepenk kapatma eyleminin beşinci yıl dönümünde bu öfke sel olup dalga dalga yayıldı Kadıköy İskele Meydanı’na. Eczacılık mesleği sahipsiz değildir diyerek, sahip çıktık mesleğimize.Yürüdük; İstanbul, İzmir, Bursa, Kocaeli, Trabzon, Mersin, Kastamonu, Zonguldak, Eskişehir… 18 Eczacı Odası ve ülkenin dört bir yanında gelen eczacılar el ele, kol kola.  

Safları sıklaştırdık AKP’nin sağlık politikalarına hayır; başka bir sağlık sistemi mümkün diyerek. 

AKP sağlığa zararlıdır, Eczacıyım meslek hakkımı istiyorum, IMF sağlığımdan elini çek…yazılı pankartlar ve dövizler eşliğinde binlerce eczacı mesleki ve toplumsal haklarımız için inadına yürüdük Haydarpaşa’dan Kadıköy Meydanı’na. 

Sağlıkta IMF politikalarına hayır diye haykırdık. Çığlıklarımız, martıların çığlıklarına karışıp yankılandı Kadıköy Meydanı’nda, Haydarpaşa Garı’nda… 

AKP iktidarı duy sesimizi diye haykırdık. Kadıköy İskele Meydanı’nı, demokrasi meydanına dönüştürdük Kar demeden kış demeden yollara düştük Sivas’tan, Edirne’den sağlıklı ve insanca yaşam hakkı için.  

Yürüdük, davulla zurnayla, düdükle, halayla, beyaz önlüklerimizle hak verilmez alınır diyerek. Kendimize, birlik ve dayanışmanın gücüne ve örgütlü gücümüze inanarak umuda uzanan yolculuğa güzel bir başlangıç yaptık. 

Kararsızlığa yer yok. Daha yolun başlangıcındayız. Kararlık ve dirençle yola devam edeceğiz; 

yolumuz açık olsun…