47 ECZACI ODASINDAN BASINA VE KAMUOYUNA

      01 Ocak 2008’de başlatılan “hastanelerde yatan hastalar için gerekli ilaçların ve tıbbi malzemelerin hastane eczanelerinden temininin zorunlu kılınması” sonucunda Özellikle Tıp Fakülteleri hastaneleri başta olmak üzere, neredeyse ülke çapındaki tüm hastanelerde büyük sıkıntılar yaşanmakta, bu nedenle hastaların tedavileri aksamakta, bazı kliniklerde ameliyatlar yapılamamakta ve hastalarımız mağdur olmaktadır.
      Bilindiği gibi 25 Mayıs 2007 tarih ve 26532 Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği’nin 12.1.2 nci maddesi uyarınca; Hastanelerde yatarak tedavi gören hastalara kullanılacak ilaçların ve tıbbi malzemelerin 120 gün sonra hastanelerden temininin zorunlu hale getirilmesi ile birlikte;15 Ekim 2007’den itibaren başlaması gereken uygulama, hastanelerin yeterli hazırlığı yapamadıkları gerekçesiyle, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 10 Ekim 2007 tarihinde resmi sitesinden yaptığı duyuru ile 01 Ocak 2008’e ertelenmişti. Ancak bu süre zarfında da ilaç ve tıbbi malzeme tedarikinin hastaneler tarafından bütünüyle yapılabilmesi mümkün olamamıştır.

      Bunun üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu 31 Aralık 2007 tarihinde yeni bir Genelge yayımlamıştır. Genelgeye göre; yatan hastaların ilaçlarının hastane eczanelerinde temin edilemediği ve dışarıdan hastaya aldırıldığı durumlarda, bu ilaçların bedellerinin, hastanenin Sosyal Güvenlik Kurumundan olan alacağından düşülerek, hastanelerin ilaçları dışarıdan temin edebilmelerinin engellenmesi, sorunu daha da karmaşık hale getirmiş ve son günlerin gündemini oluşturan hasta mağduriyetlerini ortaya çıkarmıştır.

      Bu yaklaşım karşısında hastanelerin eli kolu bağlanmış ve neticede vatandaşlarımız mağdur edilmeye başlanmıştır. Hastanelerin esas görevi, ilaç ve malzeme tedariki değildir. Hastaneler, vatandaşın tedavilerini yapmak üzere hizmet veren vazgeçilmez sağlık kuruluşlarıdır. Ayrıca üniversite hastanelerinin en önemli işlevi; tıp eğitiminin verildiği kurumlar olmalıdır. Ödenek yokluğu gibi gerekçelerle maddi sıkıntı içine düşürülen kamu ve üniversite hastanelerinden ilaç ve tıbbi malzeme hizmetini karşılamalarının istenmesi büyük bir çelişki oluşturmakta ve bu durum hastanelerin mali yapısını olumsuz olarak etkilemektedir.

      Sosyal Güvenlik Kurumunun 31 Aralık’ta yayımladığı Genelge, masa başında hazırlanmış ve günlük yaşam ile uyuşmayan, vatandaşı sıkıntıya sokacak bürokratik bir zorlamadan başka bir şey değildir.

      01 Ocak 2008 öncesi uygulama içerisinde ülke genelindeki 47 Eczacı Odamızın bölgelerindeki hastanelerde kurdukları bürolarla hiçbir yatan hastayı mağdur etmeyen, hastane tarafından temin edilemeyen ilaçları, hastanın ayağına kadar götüren, aynı zamanda kamuyu koruyan ve denetimin en üst düzeyde tutulduğu organizasyonunun yerine konulmaya çalışılan bu anlaşılmaz uygulamayla, neyin hedeflendiğini anlamak mümkün değildir.

      Yatan hasta reçetelerinin hastanelerden temin edilemediği durumlarda, serbest eczanelerden temin edilmesini bu türden zorlaştırıcı hükümlerle engellemenin, hastaların tedavilerinde çok büyük sorunlar oluşturacağı 1 haftalık uygulamayla ortaya çıkmıştır. Şöyle ki; hekim tarafından kullanılması gerekli ilaçların tamamının, güncel Türkiye gerçekleri çerçevesinde hastaneler tarafından temin edilemeyeceği açıkça görülmüştür. Hastaya gerekli ilaç yerine, hastanede var olan ilaçlarla tedavi etme yoluna gidilmesi ise; tıbbi yönden ve insan sağlığı açısından ciddi sorunlar oluşturacaktır. Öte yandan hastane eczacılarına baskı yapılarak mevzuata aykırı ilaç alımı yapmalarına zorlanması da sürece farklı boyut kazandırmaktadır.

      Biz Eczacı Odası Başkanları, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bu dayatmacı yaklaşımını doğru bulmuyoruz. Hastanede yatan hastalar için gerekli, ancak hastane eczanesinde bulunmayan ilaçların serbest eczanelerden temininin önündeki engellerin bir an önce kaldırılmasını istiyoruz. Bununla birlikte hastane eczanelerinde eczacıların istihdam edilmesinin zorunlu olduğunu ve eczacısı olmadan hizmet vermeye çalışan bu hastane eczanelerinin 6197 sayılı yasaya aykırı olduğunu belirtiyoruz.

      Yapılması gereken, hastane eczanelerinde bulunması zorunlu ilaçların listesini hekim ve eczacı örgütleri ile birlikte yapmak ve hastane eczanelerinden verilecek ilaçları doğru tanımlamaktır. Hastane eczanesinde olamayan ilaçların temininde eczacı odalarınca sürdürülen sistem geliştirilerek tüm hastanelerimize kurulmalıdır. Bizler, Türk Eczacıları Birliğimize yapılacak her türlü teklife katkı yapmaya hazırız.

      Tüm uyarılarımıza karşın ısrarla başlatılan bu uygulamada, yatan hastaların ilaçlarının zamanında tedarik edilememesinden dolayı karşılaşabilecek olumsuzlukların ve sağlık hizmetlerinde oluşacak aksaklıkların sorumlusunun biz eczacılar olmayacağını;

      Basınımıza ve kamuoyuna saygı ile duyururuz.