YENİ BİR SEÇİME DOĞRU

Değerli Meslektaşlarımız uzun bir süreden sonra yeniden merhabalar.

Bölgesel savaşların, göçlerin, depremlerin, iklim değişikliklerinin, pandemi ve epidemilerin, ekonomik krizlerin ve daha nice (etkileri içinde bulunduğumuz yüzyılı bir biçimde şekillendiren) felaketlerin, değişimlerin eşliğinde hayatlarımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu sürecin acı sonuçlarıyla mücadele ediyoruz. Hem sosyal ve toplumsal hem kişisel hem ekonomik olarak.  

Önümüzdeki günlerde eczacı meslek örgütlerinin seçimleri var. En az bir dönem görev yapmaya, eczacıların ve mesleğimizin geleceğini şekillendirmeye hiç olmazsa korumaya aday meslektaşlarımız adaylıklarını açıklayacaklar ve 2 yıllık bir mücadele dönemi başlayacak. Dileğimiz gelecek iki yılın da mesleki kayıplarla geçmemesi. 

Son 4 yılda eczanelerimizin ve mesleğimizin uğradığı kayıplar ne yazık ki çok ağır. 

Ekonomik olarak da eczanelerimiz ağır bir yükün altında kaldı bu dönemde; 

-Piyasada hastaya ulaştıracak ilaç bulamadık ve ayrıca bu yokluğun sorumlusu ilan edildik. 

-Bilindiği gibi en son Roche ilaç firması Türkiye’den çekilme kararı verdi. Nedenini de açıkça söylediler; kazanamıyorlardı. Yıllarca aynı İFK’deki kur uygulamasıyla geri ödeme sisteminde kalan firmalar artık daha fazla kazanmıyorlar, kazançları azalıyor ve bu nedenle ülkeyi terk ediyorlar. Neyi savunuyorduk eskiden biz.  

İlaç bir sosyal üründür. İlaç fiyatlarının belirlenmesinde maliyet beyanı olmalı, firmaların karlılıkları belirlenmelidir. 

KDV’lerin kaldırılması gerektiğini de ısrarla savunuyorken bugün tam tersi artırıldığını görüyoruz. 

-Uygulanmayan KKİ’ları yetmedi, firmalar eczacılardan bu KKİ’larını kuruma verdiklerini kanıtlamalarını ve ancak o zaman hesaplarına göndereceklerini duyurdular ve bu uygulama giderek firmalar arasında artıyor ve biz hala uygulanmayan KKİ’larının bedellerini cebimizden ödüyoruz.  

KKİ’ları uygulamasının yükü eczacıların üzerinden kaldırılmalıdır. 

-Kimi ilaç dağıtım kanalları ilaç vadelerini geri çekmek istediler. Eczacıların tepkileri, kooperatiflerimizin direnciyle karşılaştılar ve şimdilik geri çektiler ama biliyoruz ki şimdi de yakın vadeli ilaçları satmamaya dönük bir politika izliyorlar.  

 Bu koşullarda, mesleğimizin devamlılığında en önemli yol arkadaşlarımızdan olan, kendi gücümüzle kurduğumuz ekonomik örgütlerimiz kooperatiflerin de geleceğe taşınması öncelikli mücadele alanlarımızdan biri olmalıdır. 

-İlaç fiyatları artıyor, arttıkça bizlerin karlılığı azalıyor, eczacı karlılığı ilaç kademeleri arasında kayboluyor. Yıllarca mücadelesini verdiğimiz Eczacı Meslek Hakkı mücadelesinden ne zaman vaz geçtik. Ne engelledi bu mücadeleyi vermemizi.  

Eczacının kazancı birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi ilaç fiyatından bağımsız, reçete hizmet bedeli ile desteklenen ve İFK’da yer alan kutu başı belirlenen bir meslek hakkı olmalıdır. 

-Günübirlik tedavi adı altında birçok ilaç ve dahası eczanelerimizden çıktı. Onları da eczanelerimize geri kazandırmak görevimiz olmalıydı. 

-İlaç ve ilaç dışı sağlık ürünlerinin eczane dışında en çok da internetten satışları giderek artmakta. Bu satışlarla mücadeleye yoğunlaşmalı, ürünlerin eczaneden satışlarının güvenliğini kamuoyuna duyurmalıyız. 

-Her yıl neredeyse onlarca eczacılık fakültesi açılıyor. Şu an sayı yeniden bir kararnameyle değişene kadar altmış değerli meslektaşlarımız. Yetersiz koşullarda, niteliksiz, mesleki yetkinliği olamayan kişiler tarafından verilen eğitimlerle her yıl yüzlerce genç meslektaşımız mezun oluyor. Sektörde eczacı istihdamı yok denecek kadar az ve ne yazık ki ancak ekonomik gücü olan yeni mezunlar bir eczane devir alarak geleceklerini kazanırken diğerleri ne yapacaklarını bilmeden tercih ve beklentileri dışına savruluyorlar. 

-Şu ana kadar saydığımız sorunlar mesleğimizin devamlılığından duyduğumuz kaygılar. Eczanelerimizin şu an varlıklarını sürdürebilmelerinin önündeki en büyük engel ne hepimiz biliyoruz arkadaşlar. Gittikçe artan genel giderlerimiz. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum artık kontrol edilemez bir çığ gibi büyümekte. Hızla bu gidişe bir dur denemezse korkarız ki büyüyen bu çığın altında bütün bir ülke olarak kalacağız. 

İşte bu ağır tabloda meslek örgütlerimizin seçimleri yapılacak. Yukarıda dikkatleri çekmeye çalıştığımız ve daha birçok sorun, mesleğimizin geleceğini tehlike altında bırakmaktadır. Artık sorunlarımızın ciddiyetle önemini kavramak, popülist yönetim anlayışlarını bir kenara bırakarak ve destanlar yazmaktan da vaz geçerek sorunlarımızla yüzleşmek ve kararlı bir mücadele başlatmak gerekiyor.  

Seçimlerde aday olan herkesten sorunlarımızın çözümü için bu mücadele anlayışına sahip olmalarını talep etmek durumundayız. 

ÇAĞDAŞ ECZACILAR DERNEĞİ